Ya çok büyümek ya da çok küçük kalmak

Şirketler yaşayan organizmalara benzer. Küçük şirketler tek hücreli canlılarda olduğu gibi çok işlevli çalışanlara sahipken, yapı büyüdükçe farklı işlevleri yerine getiren çalışanlardan oluşan birimleri görürüz. Büyük şirketlerde bu yapılar arasındaki koordinasyonu sağlayan, sinir sistemi görevi gören, bir haberleşme altyapısının tesisi gereklidir. Ayrıca şirket faaliyetleri ile ilgili tüm belgelerin arşivlenmesi ve bunlara gerekliğinde hızlı bir şekilde de erişilebilmesi gerekir.

90’lı yılların ortasına kadar küresel çapta veri haberleşmesi olanakları hem kısıtlı hem de yüksek maliyetli idi. 90’ların sonundan itibaren Internet’in hızlı bir şekilde yaygınlaşması, hem küresel ve hem de bölgesel veri iletişiminin kolay ve düşük maliyetli olarak gerçekleştirilebilmesini olanak sağladı. 90’ların ortasına kadar elverişli iletişim olanaklarından yoksun şirketlerin ulaşabilecekleri hacim sınırlı iken, günümüzde gelişen veri haberleşmesi ve iletişim teknolojileri sayesinde şirketlerin hızlı bir şekilde büyümeleri mümkün olmaktadır. Küresel çapta gelişmekte olan lojistik sistemlerinin de katkısını göz ardı etmemeliyiz. Ayıca bankacılık sistemi küresel olarak dünyanın her noktasından para transferini de mümkün kılmaktadır. Teknoloji geniş hacimli insan kaynağının, küresel olarak dağılmış ofislerin ve üretim birimlerinin birbirleri ile koordineli çalışmasını sağlamaktadır.

Günümüzdeki pazar ve rekabet koşulları şirketlere gelecek için tek hedef bırakmaktadır; büyümek... Zira bunu yapamayan şirketleri bekleyen kader, ardından gelen daha küçük bir şirketin kaynaklarını daha iyi organize ederek onu geçmesi ve yok etmesidir. Rekabet hukuku ve diğer yasal düzenlemeler ne kadar koruma sağlarsa sağlasın ticari rekabetin olduğu pazarlarda şirketler ancak pazardan daha fazla pay almaya çalışarak büyürler ve sonuçta kaçınılmaz bir şekilde bazı şirketlerin rekabeti sürdürecek payı edinemez. Bunu gören firmalar kimi zaman satın alma yolu ile birleşme yoluna giderler ve bu pazarı domine eden iki firma kalana kadar devam eder.

Öte yandan doğada her koşulda hayatta kalabilen en başarılı organizmalar en basit tek hücreli canlılardır. İnsan eli ile bakterileri ve virüsleri doğal olmayan yollarla kolaylıkla öldürebilirsiniz ancak doğal koşullarda bu organizmalar hayatta kalmanın bir yolunu bulurlar. Zira organizma ne kadar küçükse değişen ortam koşullarına uyum sağlama konusunda o kadar yetenekli olur. Küçük bir şirket birbiri ile uyumlu çalışan çok işlevli insan kaynağı ile kısa zaman periyotlarında, Moore yasasında olduğu gibi 18 ay gibi, sahip olduğu bilgi ile ürettiği ürün ve sunduğu hizmetleri geliştirme kabiliyetine sahip ise hayatta kalmayı başarabilir.

Öte yandan doğada birçok karmaşık organizma hayatta kalmak için bakteriler gibi tek hücreli canlıların bünyelerindeki varlıklarına muhtaçtırlar. Birçok memeli sindirim sistemlerinde yaşayan bakteriler olmadan sağlıklı bir şekilde besinlerini sindiremezler. Büyük şirketler de üstesinden gelmeleri gereken işlerde hızlı sonuç almak için sıklıkla küçük şirketlerin hizmetlerine ihtiyaç duyarlar.

Özetle iş hayatın başarılı olmak için ya en büyük olamaya çalışmak ya da küçük kalmaya çalışmaktan başka bir alternatif yok.

Paylaşın


Copyright

Bu web sitesindeki tüm içerik için Copyright © 1995- Yasin KAPLAN. Tüm hakları saklıdır. İçeriğin kullanımı için izin istiyorsanız lütfen Yasin KAPLAN ile temasa geçiniz.

Navigasyon